2020 yılında hac ibadeti küresel salgın nedeniyle maalesef yalnızca kısıtlı bir kitleyle gerçekleştirilebildi. Hac için kutsal topraklara gitmeyi arzu eden ve hazırlık yapan dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar, yaşanan bu durum nedeniyle oldukça hüzünlüler. Kabe’nin dolup taştığı görüntülere hasretle bakıyoruz…

İstanbul’dan Kabe’ye günümüzden yaklaşık 100 yıl evvel gerçekleştirilen Surre Alayı’nın yolculuğunu anlatan Kâbe Yollarında Surre Alayı Hatıraları kitabı, Surre Alayı’nın emini olan Hüsnü Bey’in oğlu Ahmet Salahaddin Bey tarafından yazılmış. Ahmet Bey ise surrede kethudalık vazifesinde görevlendirilmiş. Dolayısıyla kitap sadece bir yolculuğu anlatmaktan ziyade yol üstünde geçilen şehirlerdeki idari görevlere dair de açıklamalar ve hatıralar barındırıyor. Kitabı 1939 yılında Ayaspaşa’da can sıkıntısından dolayı yazmış Ahmet Bey. Yani seyahatten uzun bir süre sonra, dolayısıyla seyahatin taze heyecanını pek hissedilemiyor kitap boyunca.

Kitabın ilk kısmında Surre Alayı’na dair detaylar anlatılmış. Dolayısıyla hiç bilmeyen birisi dahi surrenin ne olduğunu, surrede önemli vazifeleri vs. gibi bazı detayları kitaba başlarken öğrenebililiyor. İstanbul’dan vapurla yola çıkan alay, Rodos, Beyrut, Şam, Hamidiye Hicaz Demiryolu, Mekke, Medine, Cidde ve Süveyş rotasını izleyerek yolculuğu tamamlıyor.

Kitap boyunca geçilen şehirlere dair sosyal ve ekonomik durum güzel detaylarla aktarılmış. Örf-adetler, gece eğlenceleri, bahçeler, evler, alışveriş, ziyaretgahlar, demiryolunun durumu, coğrafi öğeler (dağ, tepe, dere, çöl vb.) kafilenin ahvali ve benzeri birçok başlıkta gözlemlerini güzelce anlatıyor yazar. Kutsal topraklara ulaşınca da nasıl hac yaptığıyla ilgili detayları da paylaşıyor.

Okuması çok keyifli ve akıcı olan bu kitapta yukarıda da belirttiğim üzere tek eksik yazarın heyecanı. Gördüklerini ve yaptıklarını taze taze kaleme alabilseymiş çok daha müthiş ve dopdolu bir kitap ortaya çıkabilirdi. Aradan zaman geçtikten sonra yazmasından mütevellit (heyecan açısından) kitap biraz yavan kalıyor. Yine de muhakkak incelenmesi ve istifade edilmesi gereken bir eser.

Kitapla ilgili ilginç bir anektodu kitabı yayına hazırlayanlarda İsmail Kara şöyle aktarıyor: “Babil Sahaf’ın kitap hukukundan anlar, hizmet ehli sahibi Lütfi Bayer arkadaşımız, Nigar Sahaf’ın sahibesi Asuman Hanımla birlikte bir sokak satıcısının torbasında gördüğü bu yazma nüshanın surre ile ilgili olduğunu hemen anlamış ve değerini kavramış olmasına rağmen emaneti o yıllarda bir surre kitabı hazırlamakla meşgul olan Yusuf Çağlar’a cüzi bir bedel karşılığında teslim etmekte hiç tereddüt etmemişti.”


Ahmet Salahaddin Bey - Kabe Yollarında Surre Alayı Hatıraları

KABE YOLLARINDA SURRE ALAYI HATIRALARI

Yazar: Ahmet Salahaddin Bey

Yayınevi: Dergah Yayınları

Web Sitesi: dergah.com.tr

ARKA KAPAK METNİ

Surre akçe kesesi ve bir kişiye gönderilen hediye manasına gelen bir kelime. Daha sonraları İslâmiyet’in doğup yeşerdiği ve Hz. Peygamber’in yaşadığı iki şehirde; Mekke ve Medine’de yaşayan, başta seyyitler ve şerifler olmak üzere harem-i şeriflerin hizmetinde bulunan kişilere, ilim ve irfan sahiplerine, Müslüman halka, fakirlere… hürmet ve sadakat ifadesi olarak hac mevsiminde gönderilen hediyelere de surre denilmiştir.

Teşrifatı ve gelenekleri de oluşan bu güzel âdetin ilk örnekleri Emevîlere kadar çıkıyor. Halifeler ve emirler için bir hizmet ve hürmet aracı, siyasî hâkimiyeti meşrulaştırma ve kuvvetlendirme kanalı olarak işlemiş. Osmanlı Devleti de kuruluş asrından itibaren bu mühim geleneği önemsemiş ve unsurlarını zenginleştirerek, sembollerini ve hürmet ifadelerini artırarak geliştirmiştir.

Elinizdeki hatırat Sultan Abdülhamit devrinde, 1905-1906 yılı surre kethüdası olan Ahmet Salahaddin Bey tarafından kaleme alınmış, önemli ve türünün en mufassal, en güvenilir metnidir.

Yazar Hakkında

Muhammed Tutar

bilgisayar mühendisi, bilgi güvenliği uzmanı. önce okur, sonra yazar.

Tüm yazıları göster