Kışın kar yağışını seyrederken yapılacak en güzel şeylerden birisi sıcak bir içecek eşliğinde buz gibi diyarlarda geçen bir öykü okumak olsa gerek. Çayınızı, kahvenizi yudumlarken arada kar tanelerini seyrederek Ateş Yakmak kitabını okumanın tam zamanıdır hem de!

1902 ve 1908 yıllarında Ateş Yakmak ismiyle yayınlanan iki Jack London hikayesine Yaşama Azmi adındaki üçüncü bir hikayenin eklenmesiyle derlenmiş Ateş Yakmak. Dondurucu diyarlarda geçen bu hikayelerde insanın doğayla mücadelesi anlatılır.

Jack London’ın kendisi bizzat Kuzey Amerika’nın buz gibi diyarlarında yaşadığı için hem o bölgenin soğuk iklimine hem de orada yaşayan insanların buz gibi bir coğrafyada doğayla mücadelelerine ve hayatta kalma çabalarına şahit olmuş. Ateş Yakmak kitabında ve diğer kitaplarında zaten bu tecrübenin etkileyici yansımalarına şahit oluyoruz.

Ateş Yakmak kitabını okurken soğuğu iliklerinize kadar hissedecek, bir kıvılcımın sıcaklığının bile ne kadar değerli olabileceğini fark edeceksiniz.

“Donmanın en kötü etkileri geçene kadar tam üç saat boyunca uğraşıp durdu. Bütün geceyi ateşin başında geçirip ertesi gün geç saatte topallaya topallaya, acınacak halde Cherry Deresi’ndeki kampa ulaştı.

Bir ay içinde tekrar ayağa kalkmayı başardı, gerçi bundan böyle ayak parmakları soğuğa karşı daima hassas olmaya mahkumdu. Bir de gayet iyi biliyordu ki ellerindeki yaralar mezara kadar kendisiyle birlikte kalacaktı. Ve “Asla tek başına yola çıkma!” artık onun için de kuzeyin ana kuralıydı.”


Jack London - Ateş Yakmak

ATEŞ YAKMAK

Yazar: Jack London

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Web Sitesi: iskultur.com.tr

ARKA KAPAK METNİ

Jack London, Kuzey topraklarını konu alan eserlerinde okurlarını buzla sarmalanmış bir diyarda adım adım gezdirir. Biri 1902’de, öbürü 1908’de yayımlanan ve “Ateş Yakmak” başlığını paylaşsalar da birbirlerinden olay örgüsü yönünden ayrılan iki hikâyeyle, “Yaşama Azmi” adlı üçüncü bir hikâyenin bir araya getirildiği bu derlemede de Jack London insanın buz kaplı doğayla ve kendi benliğiyle yüzleşmesini anlatır. 

Gençliğinde Klondike bölgesine altın aramaya giden ve soğuğun hüküm sürdüğü bu topraklarda bizzat yaşamış olan London, Alaska’dan Yukon’a, Kolondike’ten Kanada tundralarına kadar yörenin coğrafyasına ve sakinlerine oldukça hâkimdir. Jack London’ın karakterleri Kuzey’in dört bir yanda uzanan bembeyaz topraklarında vahşi doğanın gücüyle amansız bir mücadele halindedir. Doğanın, soğuğun ve pek iyi bilmedikleri bir coğrafyanın pençesinde, hayata tutunmaya çalışırlar.  Ve ateş yakmak, bu varoluş mücadelesinin ilk adımıdır.

Yazar Hakkında

Muhammed Tutar

bilgisayar mühendisi, bilgi güvenliği uzmanı. önce okur, sonra yazar.

Tüm yazıları göster